nisanın son günü

Uzun zamandır evde bu kadar keyifli vakit geçirmemiştim. Belki de 3 gün üst üste tatil yapacak olmanın dayanılmaz hafifliğindendir bilmiyorum.

Cuma günü işte o kadar bok bir gün geçirdim ki anlatamam. Gerçekten anlatamam es kaza biri bloğu bulabilir çünkü ASDFADF. Sevgisiz ortamlarda yapamıyorum. Biri ya da birilerinin beni sevmemesinden bahsetmiyorum. Sevgisiz insanlardan bahsediyorum. Sabah sokak kapısından çıktığında gözlerini kamaştıran güneşi fark edemeyen, saçını savurup giden muzip rüzgara tebessüm etmeyen insanlardan bahsediyorum.

Cumartesi gecesi ilkokuldan iki arkadaşımla beraber kendimizi şaraba yatırdık. Daha doğrusu Melisa ve ben kendimizi şaraba yatırdık. Pek değerli paylaşımlardan sonra her 30 yaşına yaklaşan kadın gibi makyajlarımızı temizledik, cilt bakımımızı yaptık ve uyuduk. Sabah 9 gibi uyandım. Allah içimde bir mutluluk bir mutluluk. Hafta içi şirkette kahvaltı yaptığım ve gün içinde dışarıdan yemek söylediğim için her evde bulunması gereken temel besin ögeleri benim evimde bulunmuyordu. Neyse, arka sokakta bakkal katili mopaş, şok ve carrefour var. Markete gitmek üzere evden çıktım, sokak kapısını açtım, güneş gözlerimi kamaştırdı, taç niyetine kullandığım gözlüğümü gözlerime indirdim. Esen rüzgara karıştım, o esti, o eserken ben gülümseyerek derin bir nefes aldım ve şükrettim. Sonra markette salatalık, domates seçtim. Gözlerim, kıpkırmızı paketlerin içerisindeki saf glikozdan hallice abur cuburlara takıldı, arkadaşımla çok keyifli bir kahvaltı yapacağımı aklıma getirdim, geçtim gittim.

Eve geldiğimde Melisa hala uyuyordu, ben mutfağa daldım. Pazar kahvaltımız, instagramda gördüğümüz kahvaltı sofralarının yanında boynu bükük kalamazdı. Afilli bir omlet yapmaya koyuldum. Her zamanki gibi ben iş yaparken ses yapacak bir youtube videosu açtım. Mutfakta olmayı özlediğimi fark ettim. 

Kahvaltıdan sonra koltukta mayışıyorduk, Yiğit Melisayı aradı ve bir kaç saate caddebostana geçmeye karar verdik.

Sezon açılmış bebeğim, sahil insan kaynıyor. Yiğit köpüşü sashayı da getirdi. Bütün günümü bir sibirya kurduna sarılarak geçirdim. Bu sıcakta evet. Ne güzel şey bir hayvana sarılmak.

Kendime not. Gözlüğünü tak şapşal.